Ve işte o zaman korkunç sır gün yüzüne çıktı Devamı ilk yorumda Soruşturmacı, son aylarda mahkumlara yapılan tıbbi prosedürlerle ilgili belgeleri istedi. İlk bakışta sıradan notlar gibi görünüyorlardı: muayene, baş ağrısı şikayetleri, yüksek tansiyon, karın ağrısı.
Birkaç kadın yıl boyunca gerçekten de reviri ziyaret etmişti, ama her seferinde aynı gün hücrelerine geri gönderilmişlerdi.
Ve ancak detaylı bir analizden sonra, kimsenin beklemediği bir şey ortaya çıktı.
Hamile kalan her kadın, aynı doktorun – “özel görev” için oraya transfer edilmiş deneyimli bir jinekolog –
nöbet tuttuğu tam günlerde reviri ziyaret etmişti.
Ve her biri farklı semptomlar şikayet etmişti, sahtelemek veya tetiklemek kolay olan.
Soruşturmacı gizli bir defteri açtı: o günlerde, mahkumlar “muayene” için ayı bir işlem odasına anestezi altında götürülmüştü.
Defter gizliydi. Sadece üç kişinin erişimi vardı. Ve belgelerde, “atanan üreme manipülasyonları” yapıldığı
yazıyordu – bu ifade tüm komisyonu ürpertti.
Doktorun ve revir şefinin banka kayıtları incelendiğinde her şey netleşti. Z Blok’taki kadınlar gizli taşıyıcı anneler
olarak kullanılıyordu. Son derece zengin insanlar, embriyolarının “asla hak iddia edemeyecek” kadınlar
tarafından taşınması için muazzam paralar ödüyorlardı. Sistem mükemmel bir şekilde organize edilmişti: sahte teşhisler, anestezi, hızlı prosedürler, sahte kayıtlar.
Mahkumlar hiçbir şey bilmiyordu. Ve aylar sonra ilk belirtiler ortaya çıktığında, doğal bir şey sandılar – kim onlara gerçeği söylerdi ki?