11:00 - Muzun Maskesi Bakın Nasıl Yapılıyor?
10:57 - Meşe Balının Faydaları Bakın Nelerdir?
10:56 - Maden Suyunun Avantajları Nelerdir?
10:54 - Limonun zayıflama üzerindeki etkisi nasıl
10:52 - Kışın Bebekleri Bakın Nasıl Bir Şekilde Giydirmeliyiz?
01:47 - Kış Çayının Bakın Tarifi Nasıl
01:46 - Kısa Bir Süre İçinde Tekrar Forma Nasıl Ulaşılır
01:44 - Kefir Diyeti Ne Anlama Gelir?
01:43 - Kabaktan Yüz Maskesi Bakın Nasıl Yapılır?
01:42 - İnsanları aptal yapan IQ seviyesini İndiren gıdalar bakın neler?
O gece hiç uyumadım.
Ev sessizdi, ama sessizlik sanki içimde yankılanıyordu.
Mutfağa indim. Sıcak suyu koydum, kahve yaptım. Kokusunu duydum ama içemedim.
Masada oturdum, ellerim kupanın etrafında.
Zaman ağırdı.
Sabaha karşı, merdivenlerden ayak sesleri geldi.
Serhat indi. Yüzü solgundu, gözleri benden kaçıyordu.
“Zehra…” dedi, sesi kısık.
“Konuşabilir miyiz?”
Başımı kaldırmadan cevap verdim:
“Konuşacak ne var?”
Sessizlik.
Sonra o bildik cümle geldi:
“Hata yaptım.”
Kahkaha atmak istedim. Yapamadım.
“Hata,” dedim. “Birini sevmek hata olmaz. Onu saklamak olur.”
Bir süre hiçbir şey demedi. Ellerini cebine soktu.
“Ne yapmamı istersin?” diye sordu.
“Hiçbir şey,” dedim. “Artık yapabileceğin hiçbir şey yok.”
O an yüzüme baktı, ama ben ondan çoktan uzaklaşmıştım.
Evdeki hava bile değişmişti.
Artık bu ev bana ait değildi, ama onun da değildi.
Sabah eşyalarını toplamıştı.
Kapı kapanınca uzun bir sessizlik oldu.
Sonra bir serinlik yayıldı eve.
Derin bir nefes aldım.
Yıllardır ilk kez rahat nefes alıyordum.
—
O günden sonra kimseyle konuşmadım.
Komşular sordular, “Serhat nerede?” dediler.
“İşi çıktı,” dedim.
Yalan söylemedim. Gitmek de bir iştir sonuçta.
Evdeki her köşe bana bir şey hatırlatıyordu.
Ama ben hepsine dokundum, sildim, yerlerini değiştirdim.
Dolapları boşalttım, çerçeveleri indirdim.
Bir tek kızım Duru’nun odasına dokunmadım.
Bir akşam Duru geldi.
Yüzüme baktı, bir şeylerin farkında gibiydi.
“Anne, aranızda bir şey mi oldu?” diye sordu.
“Olmuştu,” dedim. “Ama artık yok.”
Sarılıp sustuk.
İlk defa sessizlik canımı acıtmadı.
Bu kez korudu beni.
—
Haftalar geçti.
Bir sabah posta kutusunda bir zarf buldum.
Boşanma evraklarıydı.
Bir an elim titredi ama korkmadım.
İmzaladım.
Hiçbir kelime yazmadım yanına.
Çünkü bazı şeyler kelimeyle değil, sessizlikle biter.
O günden sonra her sabah aynı sandalyede oturup çayımı içtim.
Pencereden dışarı baktım.
Rüzgâr perdeyi hareket ettiriyor, güneş masanın üzerine düşüyordu.
O ışığın içinde kendimi gördüm.
Kırık, ama diri.
Yalnız, ama özgür.
Serhat’ı bir daha görmedim.
Elif’i de.
Ama bazen rüyalarımda ikisi de oradaydı.
Bense kapının eşiğinde duruyordum.
Yine o an.
Ama bu kez gülümseyen bendim.
—
Sessizlik bazen ceza değildir.
Bazen kurtuluştur.
Ben bağırmadım, anlatmadım, affetmedim.
Sadece sustum.
Ve sessizlik, benim yerime her şeyi söyledi.