11:00 - Muzun Maskesi Bakın Nasıl Yapılıyor?
10:57 - Meşe Balının Faydaları Bakın Nelerdir?
10:56 - Maden Suyunun Avantajları Nelerdir?
10:54 - Limonun zayıflama üzerindeki etkisi nasıl
10:52 - Kışın Bebekleri Bakın Nasıl Bir Şekilde Giydirmeliyiz?
01:47 - Kış Çayının Bakın Tarifi Nasıl
01:46 - Kısa Bir Süre İçinde Tekrar Forma Nasıl Ulaşılır
01:44 - Kefir Diyeti Ne Anlama Gelir?
01:43 - Kabaktan Yüz Maskesi Bakın Nasıl Yapılır?
01:42 - İnsanları aptal yapan IQ seviyesini İndiren gıdalar bakın neler?
David J. Eicher, Amerikalı bir astronomi yazarı olarak uzayla ilgili çarpıcı bir makale kaleme aldı. Eicher, Güneş’in her milyar seneda bir hemen hemen yüzde 10 orhemen daha parlak hale geldiğini söyleyerek, bu artışın Dünya üstündeki ttutsaklerini öngördü. Yazısında, bu enerji artışının sonucunda Dünya’nın kavrulacağını ve okyanusların buharlaşarak yok olacağını ve ötürüsıyla yaşamın sona ereceğini söyledi. Eicher’in Mars ile ilgili makalesı da dikkat çekiciydi. Mars, her süre insanların hayal kuvvetinü besleyen bir gezegen olmuştur. Geçmiş senelerde, bilim kurgu öyküleri, Mars’ın sıcak ve çağrıkar bir gezegen bulunduğunu tasvir ederek burada gelişmiş medeniyetlar hayal etmiştir. Ancak, teleskop teknolojisinin ilerlemesiyle beraber, gökbilimcilerin Mars’ta yaşam bulma umutları azaldı. Ancak 20. asırın ortalarında, Mars’ın mevsimsel farklılıklarınden kaynaklanan büyük ölçekli değişimler ile ilgili ciddi münakaşalar yaşandı. 1960’larda NASA’nın Mariner 4 ve sonrasında Mariner 9 gibi uzay vasıtalarıyla Mars’a gliderilen fotoğraflar, Mars’ın atmosferinin çok ince bulunduğunu ve yüzeyinin kupkuru ve krater dolu bulunduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu zamanştırmalar, Mars’ın işlemişinde suyun zenginliğina dair kanıtlar bulmaya başladı. Yapılan keşifler, Mars’ın yüzeyinde kurumuş nehir yatakları ve göl fosilleri gibi suyun izlerini ortaya çıkardı. Bu keşifler, Mars’ın suyunun büyük bir bölümünün uzaya buharlaşarak ortadan kalktığınu, geri kkısmının ise gezegenin kutupları ve kabuğunda bulunduğunu gözler önüne serdi. Ancak, bu suyun ne kadarının nereye gittiği hala bir gizem olarak kalabilmektedir. Eicher, bu keşiflerin Mars’ın su tarihini ve gezegenin gizemlerini aydınlatmaya devam ettiğini vurguladı.